İstanbul Beyoğlu Merkez Rum Kız Mektebi Vakfı, Osmanlı döneminde var olan ancak süreç içerisinde kapanan üniversiteyi yeniden açma yönünde ilk adımı attı. Geçmişte Rum Kız Mektebi olarak hizmet veren Taksim İlk Yardım Hastanesi’nin arkasında Maç Sokak’taki dört katlı bina, bir yıl önce “Azınlık Vakfıları’na mal iadesi”yle ilgili yasa kapsamında vakıfa iade edildi. Rum Vakfı, tarihi binayı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden (VGM) aldıktan tam bir yıl sonra bu defa “Burası üniversite merkez binası olsun” talebiyle başvuru yaptı. Geçen pazartesi yapılan ve Fener Rum Patriği Bartholomeos’un da katıldığı toplantıda, Vakfın Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Ersi Abacı Kalfoğlu, Prof. Dr. Eva Aleksandru Şarlak, Bizans Tarihçisi Evgenia Adamantidi, müzisyen Stelyos Berber ve işadamı Yorga Saris projeye dair sunumlar yaptı. İngilizce, Türkçe ve Yunanca olmak üzere üç dilde eğitim verecek üniversite projesiyle ilgili Prof. Kalfoğlu, “Vakıflar Genel Müdürlüğü, Taksim’deki eski Rum mektebi binasının üniversite merkez binası olmasıyla ilgili bize destek veriyor. Prensipte de olur verdiler. İki ay önce yaptığımız müracaatla ilgili bugünlerde resmi yazının gelmesini bekliyoruz. Ardından, mütevelli heyeti oluşturup, Yüksek Öğretim Kurumu’na (YÖK) başvuracağız” dedi.

‘DOSTLUĞUN TEMELLERİNİ ATACAK’

VGM Genel Müdürlüğü yetkilileri ise, “Söz konusu binada teknik olarak üniversite kurulmasıyla ilgili bir sakınca yok. Bize bu yönde yapılan müracaatı değerlendirip en kısa sürede kendilerine yanıt vereceğiz” dedi. Proje için umutlu olduklarına dikkat çeken Prof. Dr. Ersi Abacı Kalfoğlu azınlıkların, 1800’lü yıllarda Tıp Akademileri, Bilim Akademileri adı altında üniversitelerinin olduğunu hatırlatarak, “Geçmişte var olan bir üniversiteyi yeniden canlandırmak istiyoruz. Dünyanın dört bir yanından öğrenci alıp, eğitim vermeyi hedefliyoruz. Üniversitede sadece azınlık mensuplarının çocukları okumayacak. Tüm dünya çocuklarına yönelik bir üniversite olacak. Vakfa ait binanın restorasyonu için 4-8 milyon TL’ye ihtiyaç var. Bu girişimimizde hükümetin attığı adımlar bizi cesaretlendiren en önemli etken oldu” dedi. Kurulması planlanan ve henüz proje aşamasında olan üniversitede tıp, sağlık bilimleri, fen-edebiyat, hukuk ve mimarlık fakültelerinin olacağını belirten Kalfoğlu “Türk-Yunan dostluğunun bilimsel temellerini atacak nitelikte bir üniversite olsun istiyoruz. Bunun için çaba sarfedeceğiz. İstanbul’umuzu, kentimizi sonsuza dek bir barış kenti olarak böyle bir projeyle hatırlamak, değerlendirmek ve katkıda bulunmak istiyoruz” şeklinde konuştu. Hilton Otel’de yapılan toplantıya katılan ve sonunda bir konuşma yapan Patrik Bartholomeos da projeyi olumlu karşıladığını belirterek, “Pratikte görünen tüm engellere rağmen bu girişimde bulunanlara cesaret vermemiz gerekir. Zira zor şeyleri cesaret sahibi olanlar başarır” dedi.

HUKUKİ ENGEL YOK

Rum Vakfı’nın üniversite kurabilmesi için önünde hukuki bir engel bulunmuyor. Vakfın, üniversite kurabilmesi için bir yıllık fizibilite çalışması yapması, mütevelli heyeti oluşturması ve YÖK’e başvurması gerekiyor. Bunun üzerine yeterlilik konusunda yapılacak incelemenin ardından üniversite YÖK, MEB ve Bakanlar Kurulu’nun izniyle kurulacak. İznin üzerinden bir yıl geçtikten sonra da eğitim ve öğretime başlayabilecek.