logo

ÖSYM ‘Soru Havuzu’ Oluşturuyor

ÖSYM ‘Soru Havuzu’ Oluşturuyor

ÖSYM 'Soru Havuzu' Oluşturuyor-kamumemurlar.com

ÖSYM çok yoğun bir biçimde soru havuzunu genişletme gayreti içinde.

23 Mart’ta 2 milyon 7 bin 685 aday sınava girecek. Heyecan dorukta. Milyonlarca aday sınav için son haftaya girdi. Artık kimin hangi salonda sınava gireceği belli. Soru kitapçıkları basıldı, sonuncusu da çarşamba günü bitiyor. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, değiştirilme sinyalleri veren üniversite sınav sistemi ve yapılacak çalışmalar ile sınav güvenliği konusundaki sorularımızı yanıtladı:

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı sistemin değişeceğini söyledi. Size bu konuda bir bilgi geldi mi, hazırlık yapılıyor mu?

– Somut olan tek bir şey var. O da geçtiğimiz yıl Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu’nda alınan karar. Oradaki karar şu: üniversite giriş sistemi yeniden tasarlansın. O zamandan söylüyorum 2013’ten 2015 sonu idi. Ama o günden bugüne ne tür bir açık faaliyet yapıldığı konusunda ben bilgi sahibi değilim. Çünkü kanun böyle bir sorumluluğu YÖK’e veriyor. Yüksek Kurul’da bunu YÖK’e vermişti. Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK, TÜBİTAK, ÖSYM ortak bir çalışmayla hepsini konuşuyordur.

Sorularda Doğru ve Yanlışı Sadece ÖSYM Bilecek

Açıklanan modelle ilgili bilginiz var mı?

– Türkiye’de üniversiteye giriş koşullarını belirleme yetkisi YÖK’e verilmiştir. ÖSYM olarak biz üzerimize düşen her türlü desteği veriyoruz. Ülkemiz için en uygun olan sistem belirlenecektir. ÖSYM de bu kapsamda olabildiğince aktif olacaktır.

Sizin kafanızdaki model nedir?

– Bizim söyleyeceğimiz aslında çok bir şey yok. Bize ne söyleniyorsa onu yapmak durumundayız. Kamuoyunda konuşulan YGS’nin çoklu yapılması bence en hızlı adapte edilebilecek bir işlemdi.

SORU HAVUZU OLUŞTURUYORUZ

Çoklu sınava geçme hedefiniz var mı?

– Tabii çok iyi düşünülmesi gerekir. Çünkü YGS, LYS ile birliktedeğerlendirilerek yerleştirme puanları oluşturuluyor. Eylülde, ocak, şubatta, martta, haziranda yapılacak YGS’lerin olası kadroları bunlar. Bunlarda en yüksek puanı almak mı söz konusu olacak? Yoksa bir başarı çıtası belirleyip “Başarılmıştır” deyip ona göre mi işlem yapılacak? Bütün bunların iyi tartışılması gerekir. Ciddi bir sistem var. Bunları kaldırıp yerine şöyle ya da böyle olsun demek ayaküstü yapılacak bir şey değil.

Sadece lise sonlar mı girecek?

– Ben bir model söylemiyorum. Bir tek önerimiz vardı bizim çoklu YGS onu söylüyorum. Bu Milli Eğitim’i yakından ilgilendiren bir konu olur. Eğer siz, “sene içerisinde sınav yapacağım” derseniz tamamen Milli Eğitim’in konusu olmaya başlar. Çünkü, eğitimietkiler.

Bu yıl soruların tamamını yayınlamayacaksınız? Neden?

ÖSYM çok yoğun bir biçimde soruhavuzunu genişletme gayreti içinde. Bunun için bir “SoruHavuzu Yazılımı” kullanımına başladık. Tüm sınavlarımız için “SoruHazırlama Çalıştayları” yaptık. Türkiye’deki akademisyenlerin birikimlerini değerlendirensoruhazırlama çalışmalarına başladık. Ölçme kabiliyeti yüksek olan sorular bazı düzenlemelerle yenidenkullanılabilir.

Soruları tekrar kullanmanız mümkün o halde?

– Yoğun bir soruhavuzu oluşturma gayretimiz var. Özellikle sınavlarda denenmiş ve ölçme niteliği yüksek soruların bazı değişikliklerleyenidenkullanımını hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda sınavlarda sorulansoruların sadece yüzde 10’unun paylaşamının yeterli olacağını düşünüyoruz. Yüzde 10’luk uygulamayı da sınava hazırlanan adayların bilgi edinmeleri ve sınava girmeleri halinde kendi sınavlarını cevap kağıtları ile birlikte fiili olarak değerlendirebilmeleri için uygun gördük. Ama sadece bu YGS’ye 2 milyondan fazla aday katılacağı için yönetim kurulusoruların yüzde 20’sini açıklama kararı aldı.

Bir soru birkaç yıl sonra sorulabilir mi?

– Sınav yapan bir kurum olarak bizim çok zengin bir soruhavuzumuz var. Çünkü her geçen gün sınav yükümüz artıyor. Çok hızlı reaksiyon vermemiz gerek durumlar söz konusu olabiliyor. Soruhavuzumuzu genişletmenin yollarından biri de sorularımızı sokağa dökmemek, tüm dünyada da bunun böyle olduğunu görüyoruz. Dünyada benzeri sınav yapan kurumların hiçbiri geçmişte yaptığımız gibi sınav sorularını açıklamıyorlar. Belli bir kısmını açıklıyorlar, bilgi veriyorlar. Soruları tekrar tekrar kullanmak amacıyla muhafaza ediyorlar. Bir sorunun gerçekten kullanışlı bir hale gelebilmesi için 2-3 sene gerekiyor. Gerçek sınavda soruların denenmesi çok önemli. Eğer siz sorularınızı sınavdan sonra açıklarsanız deneme şansınız olmuyor. O zaman ölçme yeteneği belirsiz olan sorularla sınav yapmak durumunda kalıyorsunuz. ÖSYMhavuzu genişletme, ölçme niteliğini iyileştirme gayreti içerisinde çalışırken önümüzdeki tek zorlayan konu bilgi edinme yayasıydı. Meclis’ten sorularımızınbilgi edinme yasası kapsamı dışında olmasını sağladık.

İSTEYEN ADAY SINAV KAĞIDINI GÖREBİLİR

Adaylar ne yaptıklarını bilemeyecek mi?

– Bu durum, adayların bireysel olarak sınavda kendi kullandıklarısoru kitapçıklarını ve cevap kağıtlarını kendilerinin incelemesine engel değil. Adaylar ÖSYM‘den randevu alarak kendi kitapçıklarının asıllarını inceleyebilirler. Kişiselbilgi edinmeye bir itirazımız yok.

Her yıl tartışılan soruları şimdi kimse bilemeyecek.

– Bu hataların hepsini matbaa analizi dediğimiz analiz gösteriyor aslında. Matbaa analizi şu: adayların çoğunluğu hangi soruya hangi seçeneğe gitmiş. Başarılı adaylar yani soruların yüzde 100’üne yakınına doğru cevap verenler, o soruda nasıl cevap vermiş. Bu analizlerle eğer 5 seçenekli bir soru, doğru seçenek “D” ama adayların tamamı “C”ye gitmişse burada bir sorun var demektir. Bunu tekrar uzmanına gösterip, incelettirip burada bir hata varsa direkt iptal ederiz.

Sonrasında siz mi analiz yapacaksınız?

– Tabii. Sınav bittiği an bütün sınavlarımızda bunu yapıyoruz. Cevap kağıtları okunduğu an bakıyoruz hangi sorularımızdasorun var diye inceliyoruz. Doğru cevap “D” ise adayların yüzde 95’i “C” ye gitmişse o zaman bariz bir hata var demektir. O konunun uzmanlarına tekrar gösteriyoruz. Benzer şekilde siz doğru cevaba “B” demişsiniz. Ama adayların yüzde 20’si “A”ya yüzde 20’si “B”ye yüzde 20’si “C”ye yüzde 20’si “D”ye böyle bir şey de olamaz, sıkıntı olur. Bütün bu analizler bize hatalarımızı da gösteriyor. Bunlara bağlı olarak biz de gerekiyorsa sorularımızı iptal ederiz.

Bu yıl sınav müfredatında bir değişiklik olacak mı?

– Geçen yıldan bu yana ortaöğretim müfredatında bir değişme olmadığından soruların kapsamında bir değişiklik söz konusu değil.

SONUÇLARI AÇIKLAMADA HER AN SÜRPRİZ YAPABİLİRİZ

Sınava giren öğrenci sayısı her yıl daha da artıyor? Sınav devam ederken, başvuru sayısı artarken dershanelerin kapanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

– Yürürlükte olan zorunlu eğitim süreci 4+4+4 sistemi ile daha fazla sayıda öğrenci ortaöğretim kurumlarından mezun olacak ve üniversiteye girmek için talepte bulunacak. Bu yıl 2 milyon 7 bin 685 aday sınava girecek. 2015’te bu sayının daha da yükseleceğini öngörüyoruz. Zorunlu ortaöğretimi tamamlayan öğrencilerimizi mesleki eğitime yönlendirmediğimiz sürece bu talep devam edecek.

Geçen yıl sınav sonuçları 1 hafta içinde açıklanmıştı. Bu yılki sınav açıklanma öngörünüz nedir?

– 2013 yılında yaptığımız tüm sınavları mümkün olan en kısa sürede açıklamak için gayret ettik ve büyük oranda da bunu başardık. Bu gayretimiz 2014 yılı sınavları için de devam edecek. Hedefimiz, sınav bittiği anda sonuçları açıklamak. Her an sürpriz yapabiliriz.

Tuvalete gitme yasağı sürecek mi?

– Olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi. Bu konuda çok hassasım. Sınav salonuna giren birisinin sınav salonundan çıkmaması gerekir. Buna çok önem veririm. Çünkü nereye gittiği konusunda hiçbir bilgiye sahip olamıyorsunuz. Belki ben olurum. Ama o salonda oturan diğer adaylar o ciddi bir endişe kaynağı. Ona fırsat vermek istemiyoruz. Sınav salonundan çıkan bir daha geri dönemez. Sınavın üçte ikilik kısmı zorunludur çıkılamaz. Sonrasında isteyen çıkabilir ama geri gelemez.

140 PUAN İÇİN ARTIK ADAYLAR DA 4 TESTTEN 4’ER NET YAPSIN

LYS’ye girmek için 140 barajının ne olduğunu söyleyeyim. YGS’de dört testimiz var. Temel Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler ve Türkçe. Bu testlerin her birinden 4’er doğru yapan 140 puan alır. Bunu da yapsın adaylar artık. O kadar berbat durumda değiliz. Ancak çok kitle olunca, çok alakasız insanlar sınava giriyor. Sadece matematik testini doğru yapanlar var. Biz onların puanlarınıhesaplamıyoruz. Arkadaşıyla iddiaya giriyor ve diyor ki, “matematikte 40’ta 40 doğru yaparım.” Sınava giriyor ve sadece bunu yapmak istiyor. Hepsini 40’ta 40 yanlış yapacağım diye sınava giren de var.

Tüm adaylar bütün soruları okuyarak cevaplama gayreti içerisinde değil. Aslında o sıfır dediğimiz şeyler bunlar yüzünden oluyor. Giriyor hiçbir soruya doğru cevap vermeden çıkıyor. 2 tane soruyu işaretliyor çıkıyor. Böyle insanlar var, kitleyi bunlar oluşturuyor. ÖSYM‘de puan hesabı yapmak için mutlaka en az iki testte soru işaretlemiş olmak gerekiyor. Soruların 4 tanesinin doğru olması gerekiyor 140 alması için. Hepsi yanlış olursa o da olmuyor. Bunu da yapsın artık adaylar.

YAZILI SINAVLARA GEÇEBİLİRİZ

Açık uçlu diye bilinen yazılı sınav için çok yoğun ve yaygın bir gayretimiz var. Bu gayret içinde bugüne kadar bir deneme, iki de gerçek sınav yaptık. 2014’te bazı sınavlarımızı “Yazılı Sınav” olarak yapacağız. Yazılı sınav, günümüz bilişimteknolojileri sayesinde objektif (nesnel) olarak yürütülebilir bir sınav sistemidir. Yazılı sınavların üniversiteye giriştekısa bir zaman zarfında uygulanması ise öngörülmüyor. Yeterli deneyim ve altyapı oluştuktan sonra değerlendireceğimiz bir konudur.

Kaynak: Hürriyet

Etiketler: » » » » » »
#

SENDE YORUM YAZ

3+7 = ?

Güvenlik Kodu * Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.

Etiketler:, , , , , ,