Son Dakika
Çalışanlarının iş güvencesi elinden alınırken susan Memur-Sen, Hazine’den aktarılan kaynakla ayakta duruyor. 770 bin üyeli Memur-Sen’e bağlı sendikalara ortalama aylık 8,4 milyon, yıllık 100,8 milyon TL sendika aidatı ödeniyor. Memur-Sen ve bağlı sendikaların gelirleri, üye sayıları arttıkça katlanıyor. Bu sebeple konfederasyon, toplu sözleşmelerde memurun maaş artışından çok sendika aidatının artmasını önemsiyor. Sendika aidatının artışına bağlı olarak üye sayısı ve geliri artıyor. Hükümetin verdiği parayla sendikacılık yapan Memur-Sen, bu sebeple iktidarın yanlışlarına ses çıkaramıyor.
Memur sendikalarının gelir kapısını, üye memurların maaşlarından yapılan kesinti oluşturuyor. Ancak sendikalı memur, üyeliğinin karşılığında sendika aidatı olarak aylık 15 lira fazla para alıyor. Bu parayı da sendikaya üye aidatı olarak ödüyor. Böylece Hazine, dolaylı yoldan memur sendikalarını finanse ediyor. Her sendika, üye sayısına göre gelir elde ediyor. Hazine’nin aktardığı kaynaktan aslan payını ise AKP iktidarları dönemindeki büyümesiyle dikkat çeken Memur-Sen alıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de memur sendikalarının üye sayısı 1 milyon 468 bin. Hazine’den bu memurlara, toplu sözleşme ikramiyesi (sendika aidatı) olarak aylık 15 lira ödeniyor. Ödemeler üç ayda bir 45 lira olarak yapılıyor. Böylece Hazine’den sendika aidatı olarak yıllık 262 milyon 240 bin lira çıkıyor. Bu paranın önemli bir bölümünü Memur-Sen ve bağlı sendikalar alıyor.
Sendikalı memur, üyeliğinin karşılığında 15 lira fazla maaş alırken, sendikaya maaşının binde 5’ini aidat olarak ödüyor. Ortalama memur maaşı 2 bin 200 lira kabul edildiğinde, maaştan 11 lira aidat kesiliyor. Yüksek maaşlı memurlarda bu rakam 15 liraya çıkıyor. Maliye Bakanlığı, bu parayı kaynağından keserek her ay sendikaların hesabına yatırıyor. Paranın bir bölümü ise sendikalar tarafından memurların çatı örgütleri olan konfederasyonlara aktarılıyor. Memur-Sen’in tüzüğünde, “Üye sendikalar, her ay üyelerinden tahsil ettiği üyelik aidatının yüzde 7,5’ini konfederasyona üyelik aidatı olarak her ay öder.” deniyor. Memur-Sen’e bağlı sendikalar, yıllık elde ettikleri yaklaşık 100 milyon lira gelirin 7,5 milyonunu ayrıca Memur-Sen’e aktarıyor.
Sendika aidatı, memur sendikalarının üye kazanmasında hayati bir role sahip. Bu aidat karşılığında sendika üyeliği memur için ekonomik yük getirmiyor. Nitekim Anayasa Mahkemesi’nin 2009 yılında sendika aidatını iptal etmesi üzerine sendikalı memur sayısı hızla azalmaya başlamıştı. Yapılan yasal düzenleme ile sendika aidatının tekrar devreye girmesiyle sendika üyesi memur sayısı artmaya başladı. 5 olarak başlayan sendika aidatının artırılması, her toplu sözleşmede sendikaların en önemli gündemi oluyor. Son toplu sözleşmede de sendika aidatına zam yapıldı. Halen 15 lira olan sendika aidatı, önümüzdeki yıldan itibaren 20 liraya çıkacak. Kamuda örgütlü sendikalar, her yıl düzenli olarak üye sayısını artırıyor. Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre geçen 2008’de 930 bin olan sendikalı memur sayısı, 1 milyon 468 bine kadar yükseldi. Sendikalılık oranı da yüzde 55’ten yüzde 68’e çıktı. Bu tabloda sendika aidatı önemli rol oynuyor. AKP döneminde hormonlu bir şekilde büyüyen Memur-Sen, üye sayısındaki artışıyla dikkat çekiyor. AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılında 41 bin üyesi bulunan Memur-Sen, 770 bin üyeye ulaştı. AKP döneminde 19 kat büyüyen sendika, buna bağlı olarak gelirlerini de katladı. Ancak hükümetin verdiği parayla sendikacılık yapan Memur-Sen, bu nedenle iktidarın yanlışlarına ses çıkaramıyor. Meclis’te görüşmeleri devam eden torba yasa, memurun iş güvencesini ortadan kaldırırken Memur-Sen sessizliğini koruyor.
BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DAN İLGİNÇ SAVUNMA
Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda memurun iş güvencesini kaldıran düzenlemenin görüşmeleri sürerken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan memurları üzecek bir çıkış geldi. Başbakan ile görüşmesini anlatan Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk, Başbakan ile şu diyaloğu anlattı: “Sayın Başbakan geçtiğimiz günlerde cumhurbaşkanı seçim süreci sebebiyle Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi üyelerini ziyaret etti. Orada ben Başbakan’a, ‘Bu torba kanun ne anlama geliyor? Bu kanun yargı kararlarını işlevsiz hale getiriyor, kamu çalışanları iş güvencesiz bırakılıyor.’ Sayın Başbakan ise bana ‘Dünyanın neresinde işçi-memur ayrımı var? Kamu çalışanlarının iş güvencesi Türkiye’nin sıçrama yapmasına engel oluyor.”
Kaynak: Zaman
BENZER HABERLER