Son Dakika
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratikleşme paketini 30 Eylül Pazartesi günü açıklayacaklarını bildirdi.
Erdoğan, Malatya Valiliğinin onuruna verdiği yemekte, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile kanaat önderlerine hitap etti.
Büyükşehir statüsündeki illerde yaşayanların, Türkiye genelinde seçmen oranının yüzde 75’ine tekabül ettiğini belirten Erdoğan, “Yani 30 büyük şehir yüzde 75’i oluşturuyor. Geri kalan 51 yüzde 25’i oluşturuyor” dedi.
Erdoğan, millet adına, özellikle de kardeşlik adına son derece önemli bir adımı atacaklarını, çalışmalarını tamamlama aşamasına getirdikleri demokratikleşme paketini kamuoyuna duyuracaklarını belirterek, “Büyük ihtimalle ayın son günü zannediyorum pazartesine isabet ediyor, Pazartesi günü Ankara’da inşallah bu açıklamayı yapacağız. Toplumun her kesimini, 76 milyonun her bir ferdini ilgilendiren düzenlemelerle inşallah Türkiye’yi ağırlıklarından kurtaracak, yeni bir aşamaya geçmiş olacağız” diye konuştu.
Demokratikleşme konusunda, temel hak ve özgürlükler konusunda bizim hiçbir çekinceleri olmadığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanın insan olmaktan kaynaklanan her hakkını özgürce yaşamasını değerlerini muhafaza edebilmesini, inançlarının gereğini yerine getirebilmesini her fırsatta savunduk. Savunmaya da devam edeceğiz. Yasaklardan, kısıtlamalardan, ifade özgürlüğünden, özellikle ifade özgürlüğünün daraltılmasından, inanç özgürlüğünün daraltılmasından, ayrımcılıktan çekmiş bir siyasi hareket olarak kurulduğmuz andan bu yana yasakların karşısında olduk. 11 yıl boyunca şartlar olgunlaştıkça, engeller, bariyerler ortadan kalktıkça, direnç zayıfladıkça tek tek yasakları ortadan kaldırdık, özgürlükleri genişlettik.”
“Milletiyle aracılar vasıtasıyla konuşan parti değiliz”
Başbakan Erdoğan, demokratikleşme paketiyle, 11 yıldır yaptıkları reformlara yeni bir halka ekleneceğini ve yeni bir safhayı başlatmış olacaklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Şunu peşinen ifade etmek istiyorum, buraya Malatya’ya gelip, demokratikleşme paketiyle ilgili olarak istismar siyaseti, karalama siyaseti yapanlar mutlaka olacaktır. Muhalefet partilerinin temsilcileri çıkıp 11 yıl boyunca yaptıkları gibi bugün de yarın da değişimin önüne set çekmeye çalışacaklardır. Sizin bunlara prim vermeyeceğinize ben yürekten inanıyorum. Zira biz, milletiyle aracılar vasıtasıyla konuşan bir parti değiliz. Biz ne yaptıysak sizinle istişare ederek yaptık, ne yapacaksak sizinle istişare ederek bunları yapacağız. Sizin istemediğiniz ama sizin bize verdiğiniz görevi, vazifeyi de hakkıyla yerine getireceğiz. 11 yıl boyunca bizlere siz istikamet çizdiniz ve bundan sonra da hiç endişe etmeyin, sadece siz istikamet çizeceksiniz. Bize sermaye istikamet çizemez, bize o medya amiralleri, vesaireleri istikamet çizemez. Biz Hakk’a ve halka tabi olmuşuz. Bu yola böyle girdik, böyle gidiyoruz.”
“Bizim hiç kimseden gizlediğimiz bir paket yok”
“Bizim hiç kimseden gizlediğimiz bir paket yok. Bu demokratikleşme paketi zaten kimi anayasal düzenleme, kimi alanlarda yönetmelik değişikliği, kimi alanlarda Bakanlar Kurulu kararı gerektiriyor” ifadesini kullanan Erdoğan, paketin açıklandığı andan itibaren kamuyounda tartışılacağını, belli konuların Meclis’e geleceğini, müzakere edilerek ve belli bir sürecin sonunda nihayete ereceğini söyledi.
Gizledikleri sakladıkları hiçbir konu olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Şimdi anamuhalafet ‘bunu niye gizliyorlarlar’ diyor. Bunu biz sizlerle birlikte yapamadık. Bunu şimdi AK Parti olarak, AK Parti iktidarı olarak biz yapıyoruz. Varsa sizin yapacağınız bir şey, yapın çıkın milletin karşısına. Ama sizde böyle bir kabiliyet yok, böyle bir dert yok ki, böyle bir aşk yok ki. Bugüne kadar sadece bu işin lafını yaptınız. ”
Yeni Anayasa çalışmaları-
Yeni Anayasa çalışmalarına da değinen Başbakan Erdoğan, Anayasa Uzlaşma Komisyonunda partilerin üye sayısının dağılımına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Yeni Anayasa konusunda dahi bizim 326 milletvekilimiz var. Bunların üçünün, 220 milletvekili var. Biz üzüm yiyelim diyoruz, bizim bağcıyla işimiz yok. Gelin Anayasayı yapalım. Dediler ki ‘ama sizin sayınız fazla, siz burada fazla kişiyle temsil edileceksiniz’. Hayır dedik. Bizim öyle bir derdimiz yok. Eşit sayıda yapalım. Düşünebiliyor musunuz, 30 milletvekili olan partinin 3 temsilcisi var, 51 milletvekili olan partinin 3 temsilcisi var, 152 milletvekili olan partinin 3 temsilcisi var, 326 milletvekili olan AK Parti’nin 3 tane temsilcisi var. Biz daha ne yapacağız? Topunuz 220, 9 milletvekiliyle temsil ediliyorsunuz. Biz 326, 3 milletvekiliyle temsil ediliyoruz. Bundan daha iyi yaklaşımı nasıl yapacağız?
Şu anda Anayasa çalışmalarında iş ağır gidiyor değil mi? Kaç kere süre verildi ve bu süreler geldi bitmedi. Sayın Meclis Başkanımız ziyaretimize geldiğinde dedim ki: Sayın Başkan benim sizden istirhamım var. İş yapalım, iş üretelim. Üzerinde mutabık kaldığımız kaç madde var, 48, 49. Dedim ki bakın şu anda Meclis tatile giriyor. Ben arkadaşlarıma diyeceğim ki tatil yapmayacaksınız. Hafta 2 gün size tatil, 5 gün Meclise geleceksiniz. Diğer siyasi partilere de aynı durumu siz söyleyin. Gelin şu yaz tatilinde şu kalan kısımlarda bitirilsin ve yeni yasama yılına süratle bu işi bitirerek girelim. Madem ki mutabakız. Eğer mutabık olduysak o zaman bunları çıkarmak zor değil. mutabıksanız bütün Anayasa paketi 15 günde çıkar. Zaten çalışmışız, mutabık da kalmışız, iş bitmiş. 15 gün değil 1 ay olsun. Bu biter. Hemen manevra yaptılar. Efendim yok tatil, yeniden bir çalışma başlatalım, Tekrar şöyle vay böyle. İşte önce 60, 61’e kadar çıktılar tekrar geri vites 59’a kadar indiler. Şimdi diyorum ki madem 59’da mutabıksınız, yol alalım. Gelin şu 59 tane maddeyi Meclisten geçirelim. Yani bir taraftan da Meclisten bunları geçirmek suretiyle netice alalım, yol alalım. Arkadaşlar buna da yanaşmadılar. Niye? Bunların işi gücü ipe un sermek. İş bitirmek değil.”
“Halkın derdini bunlar hiçbir zaman dert edinmediler”
Piyasa insanı anlayışıyla davranmadıklarını vurgulayan Erdoğan, “Bunlar, böyle bir anlayışta değil. Çünkü halkın derdini bunlar hiçbir zaman dert edinmediler. Biz dert edindik” dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu ifade kullanılır mı: ‘Zaten bu maddelerin çoğu işe yaramaz maddeler’, Allah Allah. Anayasa maddesi bu. Üzerinde mutabık kalmışsınız. Anayasa maddesine bunlar zaten işe yaramaz maddeler denilebilir mi? Bu kendinize saygısıklıktır, yaptığınız çalışmaya da saygısızlıktır. Böyle bir şey olabilir mi? Biz elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız. Ama şu kadarını söylemeliyim ki biz demokratikleşme paketi konusunda da büyük Türkiye vizyonuyla örtüşen, Türkiye’nin önünü daha açan, Türkiye’yi bir üst sınıfa taşıyan bir paket hazırladık. En önemlisi de inşallah bu paketle birlikte kardeşliğimiz daha da güç kazanacak, birliğimiz, dirliğimiz inşallah daha da kuvvetlenecek.”
“Bayat bir senaryoyu hayata geçirmeye çalışıyorlar”
Başbakan Erdoğan, başta Malatya olmak üzere Türkiye’de uygulanmak istenen bir oyuna da işaret ederek, “Bir süredir, belli illerimizde çok kirli, çok çirkin bir oyun oynanmak, çok kirli bir tezgah uygulamaya sokulmak isteniyor” diye konuştu.
Geçen hafta sonunda Adıyaman’da bu konuda uyarıda bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bugün Malatya’da bunu özellikle vurgulamak durumundayım. Zira tıpkı Adıyaman’da olduğu gibi Malatya’da da Alevi kardeşlerimizin hissiyatı istismar edilerek, çok çirkin tahrikler yapılmak isteniyor. Açık ve net konuşacağım. CHP’nin bizzat Genel Başkanı ve bazı milletvekilleri, Malatya başta olmak üzere bazı illerimizde Alevi vatandaşlarımızı tahrik etmek suretiyle bayat bir senaryoyu hayata geçirmeye çalışıyorlar. Bu bayat senaryo karşısında tüm Malatyalı kardeşlerimin tüm Türkiye’nin son derece uyanık, son drece dikkatli olmalarını rica ediyorum.”
CHP Genel Başkanı’na, CHP yönetimine, milletvekillerine, yaptıkları tahrikleri her seferinde anımsattıklarını dile getiren Erdoğan, “CHP’nin bu milletvekillerinin nasıl ateşle oynadığını görmesini istedik. CHP’nin bazı eli kanlı terör örgütleriyle nasıl iç içe olduğunun görülmesini istedik. Buyrun, Reyhanlı saldırısının yapanlarla CHP’yi Şam’a götüren rehberlerin nasıl bağlantılı olduğunu delilleriyle ortaya koyduk” ifadelerini kullandı.
Polisevine saldırı
Ankara’da, Emniyet Genel Müdürlüğü binası ve Polisevi’ne roketatarlı saldırı düzenlendiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
“AK Parti Genel merkezi’ne saldırı düzenleyen eli kanlı örgüt ve kişi, dün de Ankara’da yine kanlı bir eyleme kalkıştı. Hamd olsun, roketler duvarlara isabet etti ve can kaybımız, yaralı olmadı. İşte Taksim’de CHP ile bu örgüt yanyana kolkola eylem yaptılar. Ankara’da ODTÜ’de, CHP milletvekillerinin gölgesinde bu kanlı örgüt, birlikte eylemler yaptı. Tüm uyarımıza rağmen, CHP özellikle bazı CHP milletvekilleri, hassasiyetleri kaşımaya devam ediyor, bu kanlı örgütlerle adeta el ele, kol kola hareket ediyorlar. Bakıyorsunuz, barikatların en önünde CHP’ni milletvekileri var. Bakıyorsunuz, şiddet olaylarının en önünde onlar var. Yalan haber yaymakta en önde yine onlar var. Milletvekili sıfatı taşıdığı halde sorumluluğunu kimliğini unutup, eline taş alacak kadar kendini kaybedenler, gözünü kan bürüyenler var. Bir milletvekili eline taş alır mı? Alıp da bunu polise atar mı? Bunlar var. Sandıktan umudunu kesenler, sandıkta yine kaybedeceğini anlayanlar, sokakta umut arıyorlar. Eli kanlı terör örgütlerinin kaos senaryolarında umut arıyorlar. CHP’nin Genel Başkanı eli kanlı, diktatörlerin sırtını sıvazlayıp, eli kanlı terör örgütleriyle ortak eylem yapıyor. Sonra da barış havarisi rolüne bürünüyor. CHP’nin Genel Başkanı eğer barışın ne olduğunu biliyorsa bunu gitsin yeni yol arkadaşı eli kanlı Esed’e anlatsın.”
“CHP’nin Genel Başkanı barış kavramını birden bire hatırladı”
CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun barıştan bir şey anlıyorsa bunu gidip kaos çığırtkanlığı yapan, barikat kuran, hatta taş atan kendi milletvekillerine anlatması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Çok ilginç, CHP’nin Genel Başkanı barış kavramını birden bire hatırladı. Suriye’de 110 bin kişi ölürken, çocuklar katledilirken, CHP Genel Başkanı, barış kelimesini ağzına almıyordu, tam tersine o çocukları katleden zalimle milletvekilleri hatıra fotoğrafı çektriyordu. Mısır’da darbe yapıldığında, Mısır halkı sokakta katlediğinde CHP Genel Başkanı barış demokrasi ve kavramlarını ağzına almıyordu, tam tersine gittiler darbecilerin sırtını sıvazladılar. Reyhanlı katillerini, kendisine rehber edinenlerden barış hasıl olmaz. Kimyasal silahlar kullanmak suretiyle, o yerden yavruların kamerada çekilmiş fotoğraflarını gördünüz değil mi? Orada mermi var mı? Kan var mıydı? Bin 700 yavru, bunların 400’ü kimyasal silahlarla maalesef şehit edildi. Aynı şekilde kadınlar, yaşlılar ve şu anda dünya, kimyasal silahlarla bunun öldürüldüğünü BM misyon şefleri, bütün tetkiklerde artık belgeliyor, bu sefer de çıkıyor bazı egemen güçler, bunu Esed’in adamları yapmadı gibi saçma sapan ifadelerle ortaya çıkıyorlar. Ama öbür taraftan da biz kimyasal silahları veririz, fakat bu zaman alır. Bu en az bir milyar dolar gerektirir, bir bir yıl kadar da zaman alır. Bu ne demektir? Bu bende var, ben bu işi yaptım demektir. Kuzey-doğu istikametinden atıldığı, yani Kasrun Dağları’ndan atıldığının burada delillenmiş, belgeleri var.”
“Bunu hiç kimse yutmaz”
“AK Parti binasına Emniyet Genel Müdürlüğüne polisevine roket atanlarla, kol kola yürüyenlerden barış hiç hasıl olmaz” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Türkiye’de kanı durdurmak için çözüm sürecine karşı çıkacaksın, ama öbür taraftan katil Esed’in korumak için barış kelimesinin arkasına sığınacaksın. Bunu hiç kimse yutmaz. Biz CHP Genel Başkanı’na Dersi’mi hatırlattığımızda, bizzat kendim Dersim ile ilgili, bir Başbakan olarak özür dilediğimde, o zaman kendileri de Grup Başkanvekiliydi zannediyorum, kendisi kalkıp da 1940’ların o karanlık dönemlerini hatırlattığımda, bize şunu söyledi, ‘Bırak tarihi bugünlere gel’ diyordu. Şimdi kendisi 9. yüzyıldaki Haçlı Seferleri’nden bugüne gelemez oldu. Bu kaliteyi ortaya koyuyor” diye konuştu.
“Bir hafta içerisinde olmazsa beni ara”
Başbakan Erdoğan, Başbakanlığa ait otobüsle Erhac Havalimanı’ndan kent merkezine giderken yol boyunca vatandaşları selamladı.
Pınarlı Mahallesi’nde kendisini bekleyen vatandaşlarla sohbet eden Erdoğan, mahalle muhtarının yollara asfalt dökülmesi isteği üzerine, cep telefonu numarasını vererek, “”Asfalt atılacak. Bir hafta içerisinde olmazsa beni ara” dedi.
Erdoğan, Karahan köyünde, elektrik çarpması sonucu bacağından yaralanan 19 yaşındaki Metin Güler’in de tedavi isteği üzerine, özel doktorununa talimat verdi. Erdoğan, gencin tedavisinin yaptırılacağını, gerekirse Ankara’daki bir hastaneye sevk edileceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan’ın vatandaşların sorununu dinlediği Özal köyünde ise “Türkiye Cumhuriyeti babayı da gördü, anayı da gördü ağabey sen bambaşkasın. Allahına kurban ağabey” yazılı afiş dikkati çekti.
Haber7
BENZER HABERLER