Bakanlığına bağlı kuruluşları ziyaret etmek, yapımı devam eden tesislerde incelemelerde bulunmak üzere Bolu’ya gelen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ilk olarak Bolu Belediyesi’ni ziyaret etti. İki ay önce ihale ilanı sırasında Bolu kadın konukevinin adresinin ifşa edilmesine değinen Bakan Şahin, “Konukevi ile ilgili adresten kaynaklı bir sıkıntı yaşandı. Çok hızlı bir şekilde kapattık, kapatmamız gerekiyordu. Yönetmeliğe uygun Bolu’da fiziki mekan olarak alan bulmamız lazım. Sizin önerileriniz bakanlığımızca takip ediliyor. Bayramdan hemen sonra bu işi bitirelim, açılışını yapalım. Şu an ilk adım merkezimiz var ama yeterli değil. Bu konuda da eğer ortak bir yeriniz varsa, bende gidip göreyim, kararımızı verelim bayramdan sonra bu çalışmamızı tamamlayalım. Çünkü bizim yaptığımız çalışmada 81 ilde nüfusu 100 bini aşkın bütün ilçeler olmak üzere konukevi açma zorunluluğu var” dedi.
Kamuda başörtüsü kararıyla ilgili soru üzerine Şahin, “Demokrasilerde iktidar kadar muhalefet de önemli. Muhalefetin toplumun sorunlarına çözüm üretmesi gerekiyor ki ülkenin ileri demokrasiye gitmesinde iktidar ile birlikte muhalefet işbirliği ile güçbirliği içinde olsun. Bizim en büyük sorunumuz bizim açımızdan, başbakanımız her zaman söylüyor aslında bir sorun değil ama ülkenin demokratikleşmesi açısından çok önemli bir sorun sürekli “istemezük” diyen bir anlayışla ve toplumdan uzak ve şu an şimdi buraya bir bakın, baktığınız zaman toplum burası. Başörtüsü ile açığı ile bu bir zenginlik. Artık kılık kıyafet üzerinden hiçbir ayrımcılığı kabul etmiyoruz. Biz artık kadınların ehliyetini, liyakatını, aklını, potansiyelini, kapasitesini, toplumun kalkınmasının bir parçası yapmaya çalışıyoruz. Sürekli kendi içindeki ayrımcılık bizi bölüyor, parçalıyor ve kalkınma hamlemizdeki hedeflerimizi yavaşlatıyor, ayağımıza pranga koyuyor. Konuşmaya geldikleri zaman farklı konuşuyorlar ama icraata geldiği zaman farklı hareket ediyorlar. Aslında en önemli şey siyasette güvenilirliktir. Ağzından çıkanın gereğini yapmaktır. Toplumunun sorunlarına sahip çıkmak, çözümün parçası olmaktır” diye konuştu.
Şahin özel rehabilitasyon ve bakım evlerindeki yaşanan sorunlarla ilgili soruyu ise şöyle cevapladı:
“Özel rehabilitasyon merkezlerini 2007’den beri çalıştırıyoruz. 2007’de baktık ki engellilerimizin ciddi şekilde rehabilitasyona ihtiyacı var. Devlet kurumu olarak hizmet satın alarak bunu bir an önce özel sektör eliyle genişletelim istedik. Şu anda rehabilitasyon merkezinde hizmet alan her engelliye iki asgari ücret destek veriyoruz. Çok ciddi bir şey, yani iki asgari ücret mali destek veriyoruz ki bakımı yapılsın, destek verilsin onların toplumun içerisinde olması sağlansın. Biz yeni rehabilitasyon merkezlerinin açılmasını yeni yönetmelik çıkana kadar yasakladık ve 15 rehabilitayon merkezini kapattık. Benim kendi şehrimde iki tane rehabilitasyon merkezi kapattık. Dolayısı ile bu konuda çok kararlıyız. Engellimizin yaşam kalitesini yükseltmek için çalışmamız sosyal devlet anlayışında bunu kullanıyorsa da devletin öbür yüzünü göstererek gerekli tedbirleri alıyoruz, denetliyoruz, kapatıyoruz ve cezalandırıyoruz. Bu konuda her toplulukta farklı şekilde negatif örnekler olabilir ama fotoğrafın tamamına baktığınız da engelli gruplarında yaşanan iyileşmeyi, kaliteyi gördüğünüz zaman da bunların kendi içinde küçüldüğünü ve yavaş yavaş yok olmaya başladığını görüyoruz”