Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ‘Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı’ kapsamında ‘Bakım sigortası oluşturulması çalışmaları taslak raporu’ hazırladı. Taslak çalışmada muhtaç kişiler için bakım sigortasının oluşturulması gerektiği vurgulandı. Raporda bakım sigortası fonunun nereden karşılanacağına ilişkin öneriler de yer aldı. Fon kaynağının sağlanması için 2 farklı görüş ortaya çıktı.
SOSYAL DEVLETİN GEREĞİ
Buna göre sosyal devletin gereği olarak fonun tamamının devlet tarafından karşılanabileceği ifade edildi. Bu kapsamda alınan vergilerin daha etkin ve adil kullanılması gerektiğine işaret edildi. Şans ve talih oyunları ile Kızılay, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türk Hava Kurumu (THK) gibi vakıflardan kaynak oluşturulabileceği belirtildi. Bakanlığın fonun oluşması için tavsiye ettiği diğer bir görüşe göre de primlerin çalışan ve işverenler tarafından karşılanabileceği aktarıldı. Sigorta sistemine dahil olmayanların ödemelerinin ise devlet tarafından sağlanabileceği kaydedildi. Emekli, dul ve maluller gibi gelir düzeyi kısıtlı olan kişilerden prim alınmaması gerektiği vurgulandı.
MUHTAÇLIK KRİTERLERİ
Taslakta bakıma muhtaçlık kriterleri de sıralandı. Buna göre vücut temizliğini ve yeme içme ihtiyacını tek başına yapamayanlar, oturduğu yerden kalkamayan, merdiven inip çıkamayan, ayakta duramayan ile kıyafetlerini çıkaramayanların sigortadan yararlanabileceği bildirildi. Raporda bakım hizmetlerinin 4 farklı şekilde verilebileceği bilgisine yer verildi. Bakım hizmetinin aile yakınından, bakıcıdan, yarı ve tam zamanlı olarak çeşitli kurumlardan alınabileceği belirtildi.
8 milyon yaşlı olacak
Raporda bakım sigortasının oluşturulmasına neden olarak yaşlı nüfusunun hızla artması gösterildi. 2012’de 74,7 olarak belirlenen yaşam süresinin 2050’de ise 78,5 yıla çıkabileceğine işaret edildi. Geçen yıl 65 yaş üstü vatandaşların nüfusa oranı yüzde 7,51 iken 2023’te yüzde 10,2’ye yükselerek 8 milyon 600 bine çıkabileceği kaydedildi.
Selvi ÇELİK – BUGÜN GAZETESİ