Son Dakika
Güçlü bir ‘dövizzede’ hafızası olan Türkiye’de, dövizde son yaşanan küresel ekonomi ve iç siyasi tartışma kaynaklı hareketlerin geleceği büyük önem taşıyor. Bu durum özellikle Türkiye gibi dış para bağımlısı gelişmekte olan ülkeler için çok daha önemli.
85 milyar dolar likit
Dövizdeki hareketin kısa geçmişe baktığımızda, temel çıkış noktasının ABD merkez bankası Fed’in geçen mayıs ayında yaptığı açıklamalara uzandığı görülüyor. Çünkü ABD ekonomisindeki toparlanmaya işaret eden Fed, o tarihte piyasalara tahvil alımıyla verdiği likiditeyi (aylık 85 milyar $) kısacağını, bir anlamda bolluk döneminin bir takvim içinde biteceğini açıkladı. Fed bunu geçen aralık ayında uygulamaya başladı ve ilk etapta 10 milyar dolarlık kesintiye gitti. Şimdi Fed daralmanın miktarını 20 milyar dolara çıkarmayı 28-29 Ocak’ta görüşecek.
Fed ve Merkez’in kararları belirleyici
Dünyada Fed kaynaklı dalgalanma sürerken, Gezi olayları, 17 Aralık operasyonu, HSYK tartışmaları gibi içeride yaşanan bir dizi hareketlilik de dövizi etkiledi. Yaşanan bu tür gelişmeler neticesinde Mayıs 2013’ten bu yana Türk Lirası dolar karşısında yüzde 28,9, euro karşısında yüzde 35, İngiliz sterlini karşında yüzde 38 değer kaybetti. Bu artışlar karşısında geçen perşembe Merkez Bankası tarafından dövize doğrudan satış yöntemiyle yapılan müdahale ise ateşi düşürmekten uzak kaldı. Faiz konusunda adım atmayı tercih etmeyen Merkez Bankası’nın 27 ve 30 Ocak’ta uygulayacağı ek parasal sıkılaştırmanın (EPS) sonuçları da merakla izlenecek. Çünkü bu iki günde Merkez yüzde 7,75 yerine yüzde 9 faiz verecek.
Fiili devalüasyon
Dövizdeki gelişmeleri yorumlayan Ekonomi Profesörü Erdinç Tokgöz, TL’deki son dönem erimeyi fiili devalüasyon olarak niteledi. Hukuk sisteminin çökmesiyle birlikte TL’ye olan güvenin azaldığını belirten Tokgöz şöyle konuştu: “Ben tek başına iktidarım ve benim söylediğim olur’ zihniyetinden uzaklaşmayıp frene basılmadığı takdirde TL’nin erimesi sürer. Yabancı fonların para çıkışları hızlanacak. Cebinde parası olan Türk yatırımcı da yeni yatırımlarını askıya alıp parasını dövize yönlendirecek.” Tokgöz ayrıca, parasını dövizde tutan yatırımcının sadece 1 aylık dönemde bile ciddi paralar kazandığına dikkat çekerek, “Yeni zenginler oluştu” dedi.
Vatandaş kura oynadı
Döviz kurunda yaşanan hareketlilik vatandaşı döviz yatırımına yöneltti. 3-10 ocak arasında 3 aylık döviz mevduatına giden para miktarı 3 milyar lirayı buldu.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın ‘dolar 1,92’yi aşmaz hatta düşebilir’ sözleri son dönemde boşa çıkınca yatırımcı ve reel sektör
ertelediği döviz alımlarına hız verdi.
21,8 milyar dolar
Döviz tevdiat hesaplarındaki para miktarı son 1 yılda 97,9 milyar lira artarak 10 Ocak itibariyle 334,7 milyar liraya ulaştı. Dolar mevduatı 1 sene içinde 7 milyar dolar, euro mevduatı 9 milyar euro arttı. Ekonomist Hikmet Baydar, enflasyondaki yükselmeyle beraber reel faizlerin sıfıra inmesi ve ABD’de tahvil faizlerinin yükselmesiyle doların cazip hale geldiğini söyledi. Hikmet Baydar, TL’ye olan güvenin azalmasının da etkili olduğunu aktardı.
Eurodan dolara
Yatırımcının 2014 tercihi ise dolara işaret etti. Euro hesapları son iki ayda ciddi bir değişim göstermez ve yatırımcı ufak ufak pozisyon azaltırken, dolar hesapları yükseldi. Dövizin hareketli olduğu bu günlerde döviz mevduatı olan yatırımcıların al-sat yaparak daha fazla kazanç elde etme çabası içinde olduğu da dikkat çekti. 13 Aralık 2013’te dolar mevduatı 77,9 milyar dolar iken bu rakam son 5 haftada 79,5 milyar dolara çıktı.
Artışı bekleyen 3 ay vadeye gitti
Doların ateşinin sönmeyeceğine yatırım yapanlar döviz mevduatlarında vade seçimini 3 aylıktan yana kullandı. 3 Ocak’ta bu vadede 157,7 milyar liralık para dövizde bekletilirken 10 Ocak’ta rakam 160,9 milyar liraya ulaştı. Bu vade yapısında 1 yıllık artış yüzde 49,81’e çıktı.
Bugün Gazetesi
BENZER HABERLER