Son Dakika
673 ve 674 sayılı KHK’lerle kamu personelini ilgilendiren çok sayıda düzenleme getirilmiştir. Bu düzenlemelerden bir kısmı mevcut personel sistemine yeni düzenlemeler getirmekte, bir kısmı istisna getirmekte, bir kısmı da düzen bozucu özellik taşımaktadır. Bunları maddeler halinde izah edeceğiz.
1- MSB Müsteşarı diğer müsteşarlardan daha ayrıcalıklı hale getirildi
674 sayılı KHK ile 1325 sayılı Kanun’un 1’inci maddesine yapılan ek bir fıkra ile Milli Savunma Bakanlığı’nın merkez teşkilatında görev yapan sivillerin kadroları ile askerlerin kadroları arasındaki hiyerarşi belirlendi. Yapılan düzenleme ile kamunun genelinde uygulanan sistem de ister istemez bozuldu. Yapılan düzenlemeye göre;
Bakanlık merkez teşkilatındaki kadroların Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki rütbe karşılığı; Müsteşar için orgeneral, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü için korgeneral, müsteşar yardımcıları, Teftiş Kurulu Başkanı ve genel müdürler için tümgeneral, genel müdür yardımcıları ve müstakil daire başkanları için tuğgeneral, daire başkanları için ise albaydır. Bu kadrolara atananlar, kamu konutları ve askeri sosyal tesislerden rütbe karşılığı subaylar gibi istifa ederler. Askeri protokol münasebetlerinin düzenlenmesinde de aynı esas uygulanacaktır.
Bu düzenlemede dikkat çeken en önemli hususlar;
a- MSB’deki Müsteşarı’n ek göstergesinin Başbakanlık Müsteşarı’nın ek göstergesi olan 8000’e eşitlenerek diğer müsteşarlardan daha üst konuma getirilmesidir.
b- MSB’deki müsteşar yardımcıları, Teftiş Kurulu Başkanı ve genel müdürlerin ek göstergelerinin Devlet Personel Başkanı, SGK Başkanı vb. ek göstergesi olan 7000’e çıkarılmasıdır. Halbuki diğer kamu kurumlarındaki müsteşar yardımcıları, Teftiş Kurulu Başkanı ve genel müdürlerin ek göstergeleri 6400’dür.
c- Genel müdür yardımcıları ve müstakil daire başkanlarının ek göstergeleri 6400’e çıkarılmıştır. Diğer kamu kurumlarında ise 3600’dür.
d- Daire başkanlarının ek göstergeleri ise 4800’e çıkarılmıştır. Diğer kamu kurumlarında ise 3600’dür.
e- Bunların protokoldeki seviyeleri de oldukça üst seviyelere çıkarılmıştır.
2- Meslekten ayrılan hakim ve savcıların kamuya tekrar dönüşüne istisna getirildi
673 sayılı KHK ile hakimlik ve savcılık mesleğinden kendi istekleriyle emekli olan veya birden fazla çekilenlerden tekrar mesleğe dönmek isteyenlere imkan getirildi. Buna göre, hakimlik ve savcılık mesleğinden kendi istekleriyle emekli olan veya birden fazla çekilenlerden tekrar mesleğe dönmek isteyenler iki ay içerisinde başvuruda bulunmaları ve mesleğe kabulde aranan nitelikleri kaybetmemiş olmaları şartıyla ayrıldıkları tarihte almakta oldukları aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun ilgili dairesinin kabulü üzerine atanabileceklerdir.
3- FETÖ veya diğer terör örgütü mensuplarının ikramiyeleri ödenmeyecek
673 sayılı KHK’nin 5’inci maddesiyle getirilen düzenlemeye göre, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında 1/5/2014 tarihinden önceki uyuşturucu operasyonları nedeniyle anılan kanuna göre ikramiye ödemesi yapılması gereken kişilerden, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı veya irtibatı olanlara, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra (01.09.2016 tarihinden sonra) herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.
4- Olağanüstü hal süresince emeklilik onaylarında 1 aylık süre dikkate alınmayacak
Özellikle kamu görevinden ihraç edilmek istemeyenlerden emekliliği gelenler emekli olmak için yoğun bir talepte bulunmuştu. Kamu kurumları ise bir aylık süreyi geçirdikleri için sıkıntıya düşmüşlerdi. 673 sayılı KHK’nın 6’ncı maddesiyle getirilen düzenlemeye göre bir aylık süre olağanüstü hal süresince dikkate alınmayacaktır. Buna göre, olağanüstü halin yürürlüğe girdiği 21/7/2016 tarihinden geçerli olmak üzere, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 48’inci maddesinin ikinci fıkrasında emekliye sevk onayı için öngörülen bir aylık süre olağanüstü hal süresince uygulanmayacaktır.
5- Terör mensubu kamu işçilerine kısıtlama getirildi
673 sayılı KHK’nın 7’nci maddesiyle getirilen düzenlemeye göre; devletin veya kamu tüzel kişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs, ortaklık ve iştirakler ile kamunun hissesi bulunan diğer tüzel kişiler bünyesinde çalışmakta iken, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilmek suretiyle iş sözleşmesi feshedilen işçiler, bir daha bu teşebbüs ve ortaklıklar ile kamunun hissesi bulunan diğer tüzel kişiler bünyesinde veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilemez, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemeyeceklerdir.
Halbuki 667 sayılı KHK’de benzer düzenlemelere yer verilmişti. Dolayısıyla yukarıda yer verilen düzenleme mükerrer olmuştur. 667 sayılı KHK’deki düzenlemeye göre kamuda istihdam edilen her statüdeki personelden kamu görevinden çıkarılanlar bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemez, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler; görevinden çıkarılanların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılır.
6- Görevden uzaklaştırılanların durumu
15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi sonrasında kamu kurum ve kuruluşlarınca ilgili mevzuatına göre görevden uzaklaştırılan ve yönetici kadrolarında bulunan personelin görevlerine iadesi, halen bulundukları yöneticilik görevi dışında öğrenim durumları ve kazanılmış hak aylık derecelerine uygun kadro ve pozisyonlara atanmak suretiyle de yerine getirilebilir.
Bu düzenlemenin niçin getirildiğini doğrusu anlamakta zorlanıyoruz. Çünkü, mevcut mevzuata göre, aynı işlemi yapmaya engel bir durum yoktur. Şayet ilgili kişi görevden uzaklaştırılmışsa ve tekrar eski görevine iade edilmek istenmiyorsa usulüne göre başka bir göreve atanabilir.
Memurlar.net
BENZER HABERLER