Hukukçular: O Masada Cemaat Olsa İmzalardı

“Fethullah Gülen Hareketi’nin tasfiyesine yönelik” MGK kararı tartışmasına uzman yorumu… Hukukçulara göre ‘Kararı hükümet üyeleri neden imzaladı’ eleştirisinin cevabı basit: O dönemdeki baskı, askeri vesayet…

Türkiye’nin önemli hukukçuları, “Türkiye’de Nurculuk Faaliyetleri ve Fethullah Gülen” başlıklı karardaki hükümet üyelerinin imzasını değerlendirdi.

Hukukçulara göre, askeri vesayetin etkin olduğu o günün şartlarında değil hükümet cemaatin bile karara imza atacağını savundu.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Adem Sözüer:

Gülen hareketinin beraatini Erdoğan sağladı

Fethullah Gülen’in fikri hareketininsuç örgütü sayılmayıp beraati, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da girişimiyle 2004 sonrası Türk Ceza Kanunu ve Türk Medeni Kanunu’na konan hükümlerle sağlandı. Fethullah Gülen hakkındaki haksız dava süreci ve dosyasını bilenler beraati sağlayan kanunların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sayesinde çıktığına tanıktır.”

Haber 7 Yazarı ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen:

Masaya cemaat bile otursa, aynı imza atılırdı

Bu kararlar emir-talimat içermez, tavsiye niteliğini taşır. Türkiye’de 2002 ve 2007 arasında ciddi bir asker tahakkümü vardı. AK Parti demokratik yollarla gelmesine karşın bazı kesimler tarafından hazmedilemedi. Çünkü laik devletin kuruluş felsefesine aykırı olarak görüldü. O dönemde ‘irtica’ Türkiye’de en önemli meseleydi ve terörden bile önce geliyordu. Ve bu yüzden dönemin askeri vesayeti AK Parti’yi kendisine ‘hasım’ olarak gördü. Hükümetin yapacağı bir şey yoktu. Yani o masada kim olsaydı, imzalardı. Değil hükümet, cemaat olsaydı bile imzalardı. Hükümet kararın altına imza atmasına karşın uygulamaya geçirmedi. Şimdi çıkıp 2004’te böyle yaptınız demek çok yanlış. Devletin içinde ayrı bir devlet olamazsınız. Cemaatin, hükümete karşı durmaması gerektiğini düşünüyorum. Cemaat de sisteme uyum sağlamalı. Çünkü bu yaşananlar Türkiye’ye fayda getirmiyor.

Emekli Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Mete Göktürk:

Tavsiyede kaldı, hükümeti suçlamak insafsızlık

Karar tavsiye niteliğinde ve bağlayıcı değil. Hükümetin bu kararları yok hükmünde sayması da makul. Bu yüzden hükümeti suçlamak yanlış. Eğer karar uygulanmış olsaydı, bunlarla ilgili girişimleri olurdu ve görürdük. O dönemde askeri vesayet etkindi. Ama buna rağmen hükümet kararları uygulamayarak tavrını ortaya koymuş. Şimdi çıkıp bu nedenle hükümeti suçlamak insafsızlık. ‘O dönemde hükümet, Gülen’e baskı yaptı’ derseniz, kimse inanmaz. Aksine baskılara rağmen hükümet kanadı Gülen’e ve cemaate çok sıcak bakıyordu.

DARBE SUÇUNDAN İÇERİDELER

Taraf Gazetesi’nin ortaya attığı 2004 yılının MGK’sında imzası bulunan 3 komutan şu an ceza evinde. Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına hükümeti yıkmak için hazırlanan Balyoz Darbe Planı suçundan 20 yıl hapis cezası aldı. Yine dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur da “Ergenekon Terör Örgütü” yöneticisi olmaktan müebbet hapis cezası aldı.
Akşam