Diyabete Bağlı Körlük Tarih Oluyor

Yaşa bağlı olarak ortaya çıkan ve “vitreomaküler yapışma” sonucu kaybedilen görme keskinliğinin tedavisi diyabetliler için de umut oldu.

Tüm dünyada 20 yaş üstü körlük sebeplerinin başında yer alan diyabete bağlı körlük, göze yapılan tek bir iğne ile engellenebilecek. Yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan ve önemli derecede görme kaybına yol açan “vitreomaküler yapışma” adı verilen hastalığın tedavisinde başarılı sonuç veren iğnenin diyabete bağlı körlüklerin engellenmesinde de etkili olabileceği ve ilacın bu alandaki klinik çalışmalarının sürdürüldüğü bildirildi. Diyabete bağlı körlük, gizli ve açık diyabet oranının %14’e kadar çıktığı ülkemiz için de önemli bir sağlık problemi. Kan şekeri kontrolünün iyi yapılmadığı diyabetlilerde, görme kaybı 5 yıldan sonra ortaya çıkmaya başlıyor ve tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar ulaşıyor.

Londra’da gerçekleştirilen Avrupa Katarakt ve Refraktif Cerrahi Derneği’nin düzenlediği EURENTİNA 2014 kongresinde göz hastalıklarının tedavisindeki yeni gelişmeler ele alındı. Kongrede açıklanan en önemli gelişmelerden biri 45 yaşından sonra ortaya çıkan ve 65 yaştan sonra görülme sıklığı %66’ya ulaşan vitreomaküler yapışmanın tedavisi için geliştirilen ilaç oldu. Daha önce tek tedavisi ameliyat olan bu görme kaybında gözün içine yapılan tek bir iğne ile %60 oranında başarı sağlanıyor. Arizona Üniversitesi retina hastalıkları uzmanı ve Novartis ile Alcon danışmanı Dr. Pravin Duker hastalıkla ilgili olarak şu bilgiyi verdi: “Yaşımız ilerledikçe göz küremizi dolduran jel küçülür ve büzüşerek keskin görmemizi sağlayan makula adı verilen bölümden uzaklaşır. Bazen bu süreçte kısmen yapışık kalarak makulada çekintiye neden olur. Bu çekinti sebebiyle makula delinir ve görme kaybı başlar. Kişi bu durumu gözünün önünde sineklerin uçuştuğunu, flaşların çaktığını veya sis perdesi altından gördüğü şeklinde tarif eder. Bu durum acil olarak tedavi edilmezse, kısmi veya tam görme kaybına neden olabilir.”

Bugüne kadar bu durumun yaşlılığa bağlı doğal bir süreç olarak değerlendirilip tedavi edilmediğini ya da ileri safhalarında ameliyat edildiğini anlatan Dr. Duker, “Şimdi elimizde güçlü bir silah var. Tek bir enjeksiyonla, ameliyata gerek kalmadan birkaç ay içerisinde görme düzeliyor. Bu son derece önemli bir gelişme” dedi.

DİYABETLİLERDE KÖRLÜK ÖNLENEBİLİR

Yeni ilacın en heyecan veren yönünün diyabete bağlı körlüğün önlenmesi olduğunu belirten Dr. Duker, “Benim şahsi tecrübem, diyabetli hastalarda görme kaybı başlamadan önce bu iğne yapılırsa, milyonlarca kişiyi etkileyen diyabete bağlı körlüklerin önüne geçilebilecek. İlacın bu alandaki kullanımı ile ilgili çalışmaları sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.

Dünyada yaygın olarak kullanılmaya başlanan yeni ilaç için ülkemizde de ruhsat başvurusunda bulunuldu.

CERRAHİDE DE GELİŞMELER VAR

Kongrede retina yırtıklarının tedavisinde kullanılan cerrahi tekniklerdeki gelişmeler de aktarıldı. Artık çok daha küçük ve hızlı aletler kullanarak ameliyat yapıldığını söyleyen Dr. Duker, “Artık bu tip ameliyatları lokal anestezi altında 25 dakikada yapabiliyoruz. Genel anestezi almayan hasta 10 dakika sonra hastaneden çıkıp gidebiliyor ve ertesi gün de günlük hayatına dönebiliyor” diye konuştu.

YENİ AMELİYAT TEKNİKLERİ GELİŞTİ

Retina yırtıklarının ameliyatla tedavisinde yeni kullanılmaya başlayan aletlerle hastalar lokal anestezi altında 25 dakika süren operasyonla tedavi ediliyor ve aynı gün taburcu olabiliyorlar.

Londra’daki kongrede sorularımızı cevaplayan Dr. Simon Kelly ve Dr. Michael Larsen yeni tedavileri anlattılar.

İYİ GÖREMİYORSANIZ BİR DAHİLİYECİYE GİDİN

Görmedeki bozulmanın kalp ve damar hastalıklarının habercisi olabileceği bu nedenle özellikle diyabetli hastaların yılda bir defa mutlaka göz kontrolü yaptırmaları gerektiği bildirildi. Retina hastalıklarının ele alındığı EURETİNA Kongresi’nde görüştüğümüz Dr. Simon Kelly, gözdeki damar tıkanıklıkları sonucu meydana gelen görme kaybı olan kişilerin beyin damar hastalıkları, diyabet, böbrek hastalığı ve kalp-damar hastalıkları açısından diğer kişilere oranla daha büyük risk altında olduklarını belirterek, gözleri bozulan kişilerin bir defa da dahiliyeciler tarafından kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Hızlı görme kaybına sebep olan retina hastalıklarının dünyadaki en yaygın körlük sebeplerinin başında geldiğini söyleyen Dr. Kelly, “İlerleyen yaş, hipertansiyon, kolesterol, sigara, böbrek fonksiyon bozukluğu ve pıhtılaşma bozukluğu hastalıkları önemli risk faktörüdür. Bu alanda laser tedavisine alternatif olarak geliştirilen iğne tedavisi halen başarıyla kullanılmaktadır” dedi.

Kaynak: Türkiye Gazetesi