Son Dakika
Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı ve efsanevi ismi olan ‘Bilge Kral’ lakaplı Aliya İzzetbegoviç kimdir? İşte Aliya İzzetbegoviç’in hayatı ve geride bıraktığı ‘bilge öğütler’…
8 Ağustos 1925’te Bosna-Hersek’in batısında yer alan Bosanski Šamac kasabasında dünyaya gelen Aliya İzzetbegoviç, İslami geleneklere saygı duyan bir ailenin çocuğu olarak yetişti. İslamiyete olan ilgisiyle ön plana çıkan İzzetbegoviç’in gençliği II. Dünya Savaşı sırasında faşist ve çetnik ideolojiyle, ardından komünizmle mücadeleyle geçti.
5 yıl hapis yattı
Bu mücadelenin bedelini ağır ödeyen İzzetbegoviç, komünist rejimin ülke yönetimini ele geçirmesiyle birlikte politik İslamı savunduğundan ve ateizme karşı olduğundan komünist yöneticilerin en önemli hedeflerinden biri haline geldi. Bu sebeple 1949’da İslamcılık suçlamasıyla hapse girerek beş yıl hapis yattı.
Genel af sayesinde çıktı
1970’li yıllarda kaleme aldığı ”İslam Manfifestosu” adlı bildirgesiyle dikkatleri yeniden üzerine çeken Aliya İzzetbegoviç, yargılandığı 1983 yılın “bölücülük”, “İslami devlet kurma” gibi suçlamalarla 14 yıl daha hapis cezası aldı. Bilge Kral, 5 yıl hapis yattıktan sonra genel af sebebiyle tekrar dışarı çıktı. 1990’lı yıllarda halkının inandığı, güvendiği bir lider olarak canından çok sevdiği ülkesinin bağımsızlığı için mücadele etti.
Halkına bağımsız bir Bosna Hersek bıraktı
Zorlu bir savaşın ardından bağımsız bir Bosna Hersek’i halkına hediye eden “Bilge Kral” Aliya İzzetbegoviç, Boşnaklar’ı kendi öz vatanlarında aşağılık duygusundan kurtarmak, siyasi arenada etkili olmalarını sağlamak ve ülkedeki diğer etnik unsurlarla birlikte “bir arada yaşamın en güzel örneğini göstermek” amacıyla, 27 Mart 1990 tarihinde Demokratik Eylem Partisi’ni (SDA) kurdu.
Aliya İzzetbegoviç, 19 Ekim 2003’te hayatını kaybetti. İzzetbegoviç’e Saraybosna’da bir anıt mezarı yaptırıldı.
İşte ‘Bilge Kral”dan halkına “bilge öğütler”
“Her şeye kadir olan Allah’a andolsun ki; köle olmayacağız. Ben Avrupa’ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa, onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı’nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına… Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna’nın özünü de zedeliyor.”
“Bize yapılan soykırımı unutursak bunu bir daha yaşamaya mecburuz, size asla intikam peşinden koşun demiyorum, ama yapılanları da asla unutmayın”
“Bizler insan olmaya ve insan kalmaya çalıştık ve başarılı olduk. Ancak bunu onlardan (Sırplardan) dolayı yapmadığımızın altını çizmeliyim. Kendimizden dolayı insan kalmaya çalıştık, onlardan dolayı değil. Onlara hiçbir şey borçlu değiliz. İnsan olmak ve insan kalmak, Allah’a ve kendimize karşı sorumluluğumuzdur. Onlara karşı değil.”
“Hiçkimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır. Çünkü intikam sonu olmayan kötülüklerin de kapısını açar. Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın.”
“Yeryüzünün öğretmeni olabilmek için gökyüzünün öğrencisi olmak lazım. Hukuk benim için sadece meslek değil inancım, yaşam tercihim ve hayat felsefem. Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız.”
“İlerlemiş yaşıma rağmen, ümit ediyorum ki, halkımın özgürlüğe ve kurtuluşa ulaştığını görecek kadar yaşayacağım. 70 yaşındayım ve önümüzde daha uzunca bir yol var. Kişiler ölür, halklar yaşar. Mücadelemiz bana bağlı değildir. Önemli olan da bu, sancağı binlerce insan taşıyor…”
“Ben bir Müslümanım ve öyle kalacağım. Kendimi dünyadaki İslam davasının bir neferi olarak telakki ediyorum ve son günüme kadar da böyle hissedeceğim. Çünkü İslam benim için güzel ve asil olan her şeyin diğer adı; dünyadaki Müslüman halklar için daha iyi bir gelecek vaadinin ya da umudunun, onlar için onurlu ve özgür bir hayatın, kısacası benim inancıma göre uğrunda yaşamaya değer olan her şeyin adıdır.”
“Kur’an edebiyat değil, hayattır. Dolayısıyla O’na bir düşünce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır.”
“İktidara gelirseniz, hal ve hareketlerinize dikkat edin. Kibirli olmayın, kendini beğenmişlik etmeyin. Size ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere yardım edin ve ahlak kurallarına uyun. Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur. Her iktidar geçicidir ve herkes, er veya geç, önce milletin ve nihayet Allah’ın önüne hesap verecektir.”
“Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgarda savrulup gider.”
“Bugünleri gösteren yüce Allah’a hamd ediyorum. Tarihimizi kanımızla yazdık. Evlerimiz yakılıp yıkıldı. Düşmanlarımız mert değildi, alçakça katliamlar yaptılar. Yapılan katliamları dünya şimdilerde ortaya çıkartılan toplu mezarlardan anlamaktadır. Bu gerçekleri haykırmıştık, duyan olmamıştı. Tüm acılara rağmen çok şükür ayaktayız. Yıkılan ev ve camilerimizi yeniden inşa ettik. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Onlarla inşallah cennette buluşacağız, onları Allah’ın ve meleklerinin huzurunda şanlı direnişlerinden dolayı kutlayacağız. Gelinen noktada herşey bitmiş değil, yeni başlıyoruz. Başlattığımız mücadelede eksiklikler olmasına rağmen bir yerlere geldik. Bundan sonra görev sizlerindir. İlerleyen yaşım ve sıhhatim nedeniyle aktif siyaseti bırakıyor, bir nefer olarak ömrümü halkıma hizmet etmek isteyen siyasilere destekle yaşayacağım. Allah’a hamd ediyorum ki bugün elimdeki dalgalanan bayrağı teslim edeceğim inanmış yüzbinler var. Artık Bosna Hersek hür ve bayrağımız kendi topraklarımızda dalgalanıyor. Selam sana ey halkım. İmanınıza, bayrağınıza ve devletinize sımsıkı sarılın.”
BENZER HABERLER