Son Dakika
Türkiye’nin yüreğine ateş düşüren maden Soma’daki maden ocağı kazası ülke genelinde 600 bine ulaşan taşeron işçileri yeniden gündeme getirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı başta olmak üzere bu konuda yasal düzenlemeler başlatılırken uygulamaların biran evvel devreye alınması bekleniyor. Yaşanan son olayla birlikte 40 bine yakın madenci için de hak kayıplarının sağlanmasına yönelik beklentiler artmış durumda.
MADENDE 40 BİN TAŞERON İŞÇİ
2009 tarihinde maden, enerji, boru ile petrol taşımacılığı gibi alanlarda çalıştırılan taşeron işçi sayısı toplamda 21 bin seviyesinde yeralırken, 2013 yılında bu rakam 38 bin 878 kişiye çıktı. TBMM kayıtlarına göre Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri’nde 766, Eti Maden İşletmeleri’nde 1305 ve Türkiye Kömür İşletme-leri Kurumu bünyesinde 6678 taşeron işçisi çalışmaktaydı.
HAK KAYBI ENGELENSİN
Kamudaki 600 bin taşeron işçiye ilişkin Şubatta sendika temsilcileriyle yapılan görüşmelerin ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanılığından yapılan açıklamada, kamuda asgari ücretin olmaması gerektiği belirtilerek, toplu sözleşme zammından taşeron işçilerin de yararlandırılması istenmiş, taşeron işçiye kadro öngörülmüştü.
CİDDİ SORUNLAR VAR
Özel sektördeki ve kamudaki taşeron işçileri, normal işçi haklarından mahrum olmaları sonucu, sene sonlarında işe giriş yapılmak suretiyle işverenden kıdem tazminatı alamıyor.
Taşeron sistemi neden değişmeli?
– Türkiye’de kamuda 661 bin, özel sektörde 572 bin taşeron işçi bulunuyor.
– Taşeron işçilerinin tabi olduğu yasal haklar aslında kadroludan farklı değil. Ama taşeron kıdem tazminatı, izin hakkı, sendikal hakkı kullanamıyor.
– İş kazalarının yüzde 90’a yakını taşeron olan işyerlerinde meydana geliyor.
– Taşeron işverenler istihdam ettikleri işçilerle genellikle bir yıldan kısa süreli sözleşmeler yaparak işçilerin başta kıdem tazminatı olmak üzere tüm yasal haklarını kullanmalarına engel oluyorlar.
– Taşeron işçisi bulunduğu işyerinde bir yılı doldurmak üzereyken, işverence işten çıkarılıyor. Kıdeme bağlı hak vermiyorlar, sendikayae girişe engel olunuyor.
– Taşeron işçiler yasal olarak işverenin asıl işlerinde çalıştırılmamalı.
Rödövans bilmecesi
Manisa Soma’da trafo patlaması sonucu meydana gelen maden faciası ile birlikte madencilik sektöründeki rödövans ile taşerona uygulamaları yeniden gündeme geldi. Telif hakkı karşılığında kiralama anlamına gelen rödövans uygulaması madencilik sektöründe en geçer uygulama olarak biliniyor. Türkiye’deki maden ocaklarının bulunduğu alanlara bakıldığında linyit kömürü Aydın, Çan, Ilgın, Milas, Orhaneli, Seyitömer, Soma, Tavşanlı ve Yatağan’da, taş kömürü ise Zonguldak ve çevresinde üretiliyor. Bu yerlerdeki yüzlerce ocakta yüzbinlerce işçi çalışıyor.
TON MALİYETİ 140 DOLAR
Soma’daki maden ocağının da TKİ’den rödövans yöntemiyle kiralandığı için rödövans yönteminin sektörde maliyetlerin düşürülmesi için bir yöntem mi olduğu tartışmalarına yeni bir boyut getirdi. Firma yetkililerinin, gazetelere geçmişte yaptıkları açıklamalara bakıldığında, TKİ’nin tonunu 130-140 dolara mal ettiği kömür çıkarma işleri yüzde 15’lik rödövans payı dahil firma tarafından tonunun 23.80 dolara çıkarılabildiği bir maliyete inebilmiş. Firma ise bunu işi iyi planlama ile gerçekleştirdiğini açıklıyor.
İZNE BAĞLIYDI
Rödövans uygulaması üçüncü kişi ve kuruluşlara ruhsat sahipleri ile yapmış oldukları rödövans, kira, taşeron vb sözleşmelere dayanılarak ruhsat sahasında faaliyette bulunabilmesi Enerji Bakanlığı’nın iznine bağlıydı. Özelleştirme süreçleriyle başlayan rödövans, kömür madeninde (kömür payı karşılığında kiralama) sistemine dönüştü. 2004’e kadar rödövans uygulamalarının yasal dayanağının olmadığının eleştirisi yapılıyordu. 2004 yılında 3213 sayılı Maden Yasası’nda değişiklik yapan 5177 sayılı Yasa ile sadece taşkömüründe rödövans uygulamaları yasal dayanağa kavuşturuldu. Rödövans uygulamasında ruhsat sahipleri taşeron olarak üretim yapan üçüncü kişilere 5-10 yıl süreli sözleşmeler imzalayabiliyor. Rödövansçı TTK’dan saha kiraladıktan sonra gerekirse taşerona vermekte ya da kendi sahasındaki başka ocakların açılmasına imkan verebiliyor.
Türkiye’nin ortak acısı
MÜSİAD HEYETİ BÖLGEDE
MÜSİAD Başkanı Nail Olpak ‘Yaşanan elim kaza ve beraberinde getirdiği acı bizlere bir kere daha iş güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi’ dedi ve bölgeye heyet gönderildiğini söyledi.
Milletimizi derinden sarstı
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken Acılarının tarif edilemeyeceğini belirterek, ‘Milletimizi derinden üzen müessif kazada yaşamını yitiren vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet dilerim’ dedi.
Önlemler alınmalıdır
TÜSİAD mesajında, ‘Hayatını kaybeden madencilerimize Allah’tan rahmet dileriz. Türkiye’nin ölümcül iş kazalarında geldiği nokta kabul edilebilir bir durum değildir.Gerekli önlemler alınmalı’ denildi.
Acı bilanço yürek yaktı
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, kazanın bilançosunun çok ağır olduğunu, madencilik tarihinin en acılı günlerinden birinin yaşandığını bildirdi.
Taşeronlaşma engellenmeli
Türk-İş Yönetim Kurulu, 1 hafta süreyle ülke çapındaki tüm işyerlerinde yas ilan edilmesi kararı aldı. Açıklamada ülkemizdeki taşeronlaşma ve sendikasızlaştırmanın önüne geçilmesi talep edildi.
BİR DAHA YAŞANMASIN
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, ‘Hepimizi derinden yaralayan ve yasa boğan, Soma’daki elim kazadan dolayı acımız tarifsizdir. Milletimiz umarız bu tarz acılarla karşılaşmaz’ dedi.
Kaynak: Yeni Şafak
BENZER HABERLER