Son Dakika
İkinci el araç fiyatlarındaki artışı fırsat bilen bazı dolandırıcılar, hurda otomobil parçalarının birleşimiyle oluşturulan araçları piyasada orijinal gibi satıyor. Bu durum vatandaşlarda ciddi mağduriyetlere sebep oluyor. Peki ekspertiz raporunda bu işlemin anlaşılmaması mümkün mü? Böyle bir araç satın alındığında hukuki olarak nasıl bir yol izlenmeli? Konunun uzmanları hurriyet.com.tr’ye konuştu.
Hurda, pert, ağır hasarlı olarak nitelendirilen araçların bazı parçalarını kullanarak başka arabalara ekleme yapan dolandırıcılar, ikinci el araba satın almak isteyen vatandaşların son zamanlarda korkulu rüyası haline geldi. Piyasada ‘ekleme’ olarak bilinen bu araçların, ilk bakışta farklı arabaların birleştirilmesiyle oluştuğunu anlamak çok zor.
Hürriyet’ten İsmail Sarı’nın haberine göre; Bir örnek geçtiğimiz günlerde yaşandı. Denizli’de yaşayan Metin Özdemir, ikinci el otomobil ilanı görünce sahibiyle iletişime geçip, aracı satın almak istediğini söyledi. Aracı satın almadan götürdüğü ekspertizin kendisine aracın bir parçasının değiştirildiği yönünde rapor verdiğini anlatan Özdemir, aldığı aracın kaynakla birleştirilen 2 ayrı araç olduğunu öğrendi.
Öte yandan çok bilinmese de T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca sunulan ‘İkinci El Kara Taşıtları Ticareti Hakkında Yönetmelik’te ikinci el otomobil satışında satıcı, sattığı araca dair garanti belgesi de sunmak zorunda. Yönetmelik kapsamında, oto ekspertiz raporunun notere ibraz edilmesi gerekmekte hatta 8 yaş üzeri ya da 160 bin kilometrenin üzerindeki ikinci el araba satışları için rapor zorunluluğu bulunuyor.
Bu noktada satın alma işleminde ekspertizdeki süreç oldukça önemli. Birçok vatandaş ekspertiz mağduriyeti de yaşıyor. Peki aracın detaylı bir ekspertiz işleminden geçtiği halde iki aracın kaynak yapıldığı işleminin raporda çıkmaması mümkün mü? Kara araçları ekspertiz uzmanı Murat Yazaroğlu hurriyet.com.tr’ye önemli bilgiler verdi.
İki araçtan bir sağlam araç imal edilmesi gibi bir durumun tamamen usulsüz ve araç fabrikasyon verilerine aykırı bir işlem olduğunu söyleyen Yazaroğlu, “Ağır hasarlı 2020 model bir aracın ağır hasar gördüğü, 2015 model önden pert olan ve daha ucuz olan bir başka marka aracın sağlam olan arka kısmı kesilerek birleştirildiğinde 2020 model bir araç elde etmiş oluyorlar. Gerçekte önü 2020 arkası 2015 model bir araç. Tabii bu fiyata da yansımakta. 2020 model ile 2015 model arasında fiyat farkında dolayı vatandaş ciddi bir zarar görmekte. Bir de sigorta şirketleri ve sigortalar birliğinin bu konuyu yıllardır görmezden gelerek, vatandaşa karşı ağır sorumluluk görev ihmali de var” dedi.
İyi bir ekspertizin bu durumu anlamaması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını söyleyen Yazaroğlu, “Araç lift ile kaldırılıp kabin tabanı ve alt sac kısımları incelendiğinde kaynak yapılan yerler, hatta zift ile kaplanmış olsa dahi gövdenin yan çerçeve frangart kısımlarına doğru sacın muayene edilmesi ile tespit edilebilir. Alt kısmında kesim yerlerini bulmak zor, pütür ile kapatılıyor. Bu kısımlar da ek yerlerinden kazınarak ispat edilebilir ya da bu kısımlar boya ölçerle test edilebilir” diye konuştu.
KAZALARDA ÖLÜM RİSKİ DAHA FAZLA
Bu işlemin kazalarda ciddi ölüm riskini arttığının altını çizen Yazaroğlu, “Ön ve arka kısımları başka araçların kesilmiş parçaları olduğu için bir sonraki kazada kaynak yerlerinden kırılarak çok yüksek oranda ölüm riski taşır. Adeta ortasından kesilmiş bir ayakkabının tekrar yapıştırılması gibi, ek yapılan kaynaklı kısımlarından araç ikiye ayrılır” uyarısını yaptı.
HUKUKİ SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?
Böyle bir mağduriyetle karşılaşan vatandaş hukuki olarak nasıl bir yol izlemeli? Avukat Emel Korkut hurriyet.com.tr’ye süreci anlattı…
İki aracın kaynak yapılarak satıldığı vatandaş, hukuki olarak nasıl bir yol izlemeli?
Kişi aracı galeri, otomobil bayii gibi alım-satım işiyle uğraşan tacir sıfatına sahip bir satıcıdan aldıysa Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında, eğer internet aracılığıyla ya da tanıdık vasıtasıyla ve benzeri yollarla araç alım-satım işiyle uğraşmayan bir şahıstan almışsa Türk Borçlar Kanunu kapsamında aracın ‘ayıplı’ olmasından doğan haklarını kullanabilir.
Nedir bu haklar?
Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme gibi hakları var. Alıcı bu seçimlik haklarından sadece birini kullanabilecek olup satıcı ise bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Talebin yerine getirilmemesi halinde ise aracı, galeri, otomobil bayii gibi tacir sıfatına sahip bir satıcıdan aldıysa ve talep edilen bedel Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuru parasal sınırı üzerinde ise Tüketici Mahkemelerine, aracı araç satışı ticaretiyle uğraşmayan bir şahıstan almışsa Asliye Mahkemelerine başvurarak dava yoluna gidebilir.
Vatandaş bu mağduriyeti çok sonra fark ederse, hukuki olarak ‘zamanaşımı’ sonucu çıkar mı?
Hayır. Araçtaki ayıp, ağır kusur ve hile ile gizlenmiş ise zamanaşımı süreleri de uygulanmaz. Alıcı kendisinden hile ile gizlenen aracın kaynak yapılarak birleştirildiğini ne zaman öğrenirse öğrensin satıcıya başvurarak haklarını kullanabilir. Bununla beraber şartları mevcutsa sorumlular hakkında dolandırıcılık, özel veya resmi belgede sahtecilik suçlarından Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette de bulunulabilir.
Ekspertiz raporunda bu durum görmezden geliniyor, gizleniyor. Başka bir ekspertiz raporunda iki aracın kaynak yapıldığına dair belge çıkarsa, vatandaşın aracı iade edip parasını alma gibi bir durum söz konusu olabilir mi?
Ekspertiz raporunda bu durum görmezden gelinmiş veya bilerek gizlenmişse mağdur aracı satın aldıktan sonra başka bir ekspertiz raporu ile iki aracın kaynak yapıldığını tespit ettirmesi halinde aracın ayıplı olmasından doğan haklarından biri olan aracı iade ederek ödediği bedeli geri alma hakkını kullanabilir. Ayrıca varsa zarar tazminini de talep edebilir.
Ek olarak ekspertiz raporunu düzenleyen kişiler ekspertiz raporundaki bilgilerin taşıtın gerçek durumunu yansıtmamasından sorumlu. Ekspertiz raporunu düzenleyen kişilerin kasıtlı şekilde gerçeğe aykırı rapor düzenlemeleri durumunda ve şartları mevcutsa dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından cezai sorumluluklarına da gidilebilir.
BENZER HABERLER