Son Dakika
Yatırım ortamının iyileştirilmesine dönük çalışmaları açıklayan Elvan, kıdem tazminatına getirilecek AB modelinden, çalışma hayatına dönük esnekliğe kadar hayata geçirecekleri bir dizi reformu anlattı.
Yerli ve yabancı yatırımların teşvik edilmesi amacıyla yeni bir adım daha atılıyor. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu’nun (YOİKK) yapısı değiştiriliyor. Reformlardan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, STAR’a yaptığı özel açıklamada, Ekonomi Bakanlığı’nın koordinasyonunda müsteşarlardan oluşan YOİKK olduğunu hatırlatarak, “Bu yapıyı değiştiriyoruz. Benim başkanlığımda bakanlarımızın olduğu konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarının başkanlarının yeraldığı bir yapıya dönüşüyor. TOBB, MÜSİAD, TÜSİAD, TİM, YASED başkanlarının da olduğu bakanlar düzeyine bir yapı oluşturuyoruz. Müsteşarlar düzeyinde bu iş yürütüldüğü zaman siyasi karar almada eksiklikler olabiliyor. Örneğin iş yeri kurma işlemleri kısmen basitleştirildi ama iş yerinin veya bir şirketin tasfiyesi çok zor. Mesela buna yönelik düzenlemeler olacak” dedi.
Elvan, yatırımcılar için en önemli sorunların başında arsa temini geldiğini belirterek, “Yeni dönemde yatırımcıların arsa tahsisi ile ilgili sorun yaşamasını istemiyoruz. Ciddi düzenleme olacak. Elektronik ortamda yatırımcıların; nerelerde, ne tür yatırım arazisi olduğunu görmelerini arzu ediyoruz. Envanteri dijital ortama aktaracağız” diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Elvan, başta ekonomi olmak üzere gündemdeki gelişmeleri Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Kartoğlu ile Ekonomi Muhabiri Ercan Baysal’a değerlendirdi. İşte Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan’ın değerlendirmelerinden öne çıkan başlıklar:
EVDEN ÇALIŞMA
Reformların koordinasyonu ve izlenmesi kurulu dışında EKK var. Bu hafta Kurul gündeminde çalışma hayatında esneklik, özel istihdam büroları ve kıdem tazminatı konusu olacak. Kendi evinden çalışabilme imkanı getireceğiz. Esneklik getirdiğiniz anda kayıt dışılığı azaltmış olacağız. İkincisi, kayıt dışılığı azaltmanın yanında çalışan kesimin işe giriş çıkışları kolaylaşacak.
YATIRIMA ÖZEL
Başbakanlık bünyesinde sadece reformlardan sorumlu olacak müsteşar yardımcımız yeni atandı. Bakanlıklar düzeyinde ise bizatihi bu reformların takibini bakanlık düzeyindeki koordinasyonunu müsteşarlarla yapacak. Birde doğrudan bizimle çalışacak yaklaşık 20-25 kişilik ekip oluşturuyoruz. Gruplar 2-3 kişi olacak. Reformlarında teknik olarak bakanlık düzeyindeki çalışmalarını takip edebilecek bir yapı da oluşturduk. Şu ana kadar toplam 26 vaadimiz Meclis’e sevk edildi.
5 ÜLKE KRİTERİ
Reformların Koordinasyonu ve İzlenmesi Kurulu etkin çalışıyor. Kanun tasarısı reformların koordinasyonu ve izlenmesi kuruluna geliyor burada tasarıyı inceliyoruz tartışıyoruz. Bu tartışmayı yaparken AB müktesebatını da dikkate alıyoruz. Avrupa’da bu alanda ne tür yasal düzenleme var, ne tür uygulama var bakıyoruz. AB bakanlığımız sunumlarını yapıyor. 5 ülke belirledik Almanya, Fransa İngiltere Hollanda ve İsveç. Bu 5 ülkedeki düzenleme, AB direktifi nedir bunları dinliyoruz. Sonra tasarı üzerinde siyasi olarak adım atılması gereken konulara ilişin kararımızı veriyoruz.
AB MODELİ
İşveren tarafı kıdem tazminatının yüksek olduğundan şikayet ediyor. İşçi ise güvenceli çalışma sisteminin oluşturulması gerektiğini düşünüyor. Mevcut kazanılmış hakların kaybedilmesini istemiyor. İşçi kesiminin temel hedefi eğer ayrılmak isterse başka bir işe geçmek isterse de çok rahat bir şekilde mahkemelere gitmeden, işverenle sıkıntı yaşamadan, kıdem tazminatını alıp başka bir işletmede çalışması. Biz yeni düzenlemeyi çalışacağız. İşçi tarafının işveren tarafının sorunlarını biliyoruz. Aslında her iki kesime yapacağımız düzenlemeler katkı sağlayacak. Dünyadaki uygulamalar belli onlara da bakıyoruz. Yapmış olduğumuz her düzenleme kıdem tazminatı konusunda da, esneklik konusunda da, özel istihdam büroları konusunda da AB bakanlığı gelecek bununla ilgili diğer ülkelerdeki uygulamaları anlatacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı anlatacak. Biz ortak noktayı bulacağımıza inanıyorum. Esneklik için Ocak sonuna yetiştirmeye çalışacağız. Şubat sonunda da kıdem tazminatı ile ilgili tasarıyı göndermeyi planlıyoruz.
KİŞİSEL VERİLER
Kişisel verilerin korunması kanun tasarısını baştan aşağı ele alıp süreci tamamladık. İnsan hakları kurumu ve ayrımcılıkla mücadeleye yönelik olarak ise tam ismi İnsan Hakları Ve Eşitlik Kurumu’na dönüştürüyoruz. AB ülkelerinde ayrımcılıkla mücadele diye geçmiyor eşitlik kurumu diye geçiyor. Uyum sağlamak açısından “Eşitlik” olsun dedik. Çalışmayı tamamladık son bir kez daha gözden geçireceğiz. O da Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldı. Onu da göndereceğiz. l ERCAN BAYSAL ANKARA
MESLEKİ DİPLOMA ALMANYA VE FRANSA’DA GEÇECEK
Mesleki yeterlilik kurumu kurduk. Bu kurumda her bir mesleğe yönelik o mesleği icra etmenin gereklerinin neler olduğunu ortaya koyan standartları belirledik. Çalışan her işçinin orta ve uzun vadede bu meslek standartlarına uygun bir sertifikası olsun istiyoruz. Bu sayede işçiler, çalışacakları alanlarla ilgili özellikle kazalarla ilgili dikkat edilmesi gereken kurallara bilecek. İşveren, iş güvenliği konusunda hassasiyet içerisinde olsun istiyoruz. Özellikle orta ve uzun vadede meslek standartlarının bizatihi toplumun tüm kesimlerinde hayata geçirilmesini arzu ediyoruz. Alınacak mesleki yeterlilik belgesi sadece Türkiye’de değil, AB ülkelerinde de geçerli olacak.
TEŞVİK PAKETİ
Üretimi teşvik paketini Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı çalışıyor. EKK’ya gelecek. Temel yaklaşımımız özellikle üretim ve ihracat merkezli bir büyüme perspektifine sahip olmamız. Üretim tarafına ise yatırımcılarımızın, orta ve yüksek teknolojiye yatırım yapmalarını özendirici teşvik edici ilave mekanizmalar getirmemiz lazım. Burada en önemli meselelerden biri iş dünyası için ve yatırımcı için yatırım ortamının iyileştirilmesi olacak.
Tuzu kurular batalım istiyor
AK Parti hükümetinin iktidarda bulunmasından, Sayın Cumhurbaşkanımızın o makamda olmasından rahatsız küçük bir grup var. Bunlar Türkiye batsın da AK Parti, Cumhurbaşkanı gitsin istiyorlar. Zihniyetleri bu. Ülke batmış olsa bile tuzu kuru olan bu zihniyet için önemli değil. Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümeti gitsin de, onlar sıkıntıya düşsünde bu ülkede ne olursa olsun anlayışındalar. Ben kendimi kurtarırım nasılsa diye düşünüyorlar. Öğretim üyelerinin imzası da aynı şey. Dolaylı olarak terör örgütüne destek veriyorlar. Ülkenin emniyet ve silahlı kuvvetleri dışında başka bir silahlı gücü olabilir mi? Öğretim üyelerinin önce bu soruyu kendilerine sorması lazım. Cumhurbaşkanımıza, AK Parti hükümetine saldıracağız anlayışıyla bu ülkeye ihanet ediyorlar. Dışarıda terör hadisesi olduğunda Fransa, İngiltere ve Almanya’da muhalefet, iktidar STK ve akademisyenlerin, ülkelerine sahip çıkarak birlik ve beraberlik içinde olduklarını gördük.
Barış deyip terörü desteklediler
Bugün AK Partinin, 1 Kasım seçimlerinin oy oranının üzerinde olduğu söyleniyor. Gidişat iyi ama PKK terör örgütünün yaptıklarını vatandaşlarımıza iyi anlatmamız lazım. “Barış” kavramı adı altında teröre destek veren bir yapı oluşturmaya çalışıyorlar. Akademisyenler kullanılmaya çalışılıyor. Batıdan değişik ülkelerden destek alıyorlar. Bu desteği almadan bugüne gelmeleri mümkün değil. Yakalanan silahları görüyoruz daha yeni sıfır silahlar.
HDP, PKK’nın vesayetinde
Demokratik, temel hak ve hürriyetlerle ilgili olarak herkes istediğini söylesin ama hiç kimse şiddete başvuramaz. Kamuoyunun kafasını karıştırmaya çalışan tipler var. Güya ambulans hastaları almamış. Buna kargalar bile güler. Sokağa girmeyi engelleyen terör örgütüdür. Yaşlı insanı hastaneye götürmek isteyen ambulans, barikat nedeniyle görevini yapamadı. Ambülans sokağa giremiyor. Okul ev hastaneye yakacaksın sonra da “barış” diyeceksin. Bu yaklaşım hangi vicdana sığar. HDP’nin de bu siyasete devam etmesi halinde parti olarak varlık göstereceğini düşünmüyorum. HDP bir anlamda PKK’nın vesayetine girmiş durumda. Çıkması lazım. Korkmaması lazım. Milletin oyu ile Meclis’e geldiler. Milleti temsil etmeliler, PKK’yı değil. Milletin vekilliğinden çok PKK’nın talimatıyla hareket eden bir yapıya dönüşmüş görünüyorlar.
Star Gazetesi
BENZER HABERLER